ÖZET
Çalışma temel olarak, ticaretin toplumsal bir çerçeve içerisinde ve kültürel etkenlerle birlikte ele alınmasını içermektedir. Nitekim ticaret, aynı zamanda toplumsal bir eylem alanı olarak manevi değerler ve ilkelerden bağımsız değildir. Bu noktada ticaret ve tüccar ahlakı, ekonomik yaşamın sadece maddi yaşamdan hareket edilerek anlaşılmasına karşı güçlü bir dayanaktır. Sonuçta bir davranış ve örgütlenme modeli olarak tüccar ahlakı, belli ilkeler üzerinden hareket edilerek sağlam bir çerçeve içerisine alınabilir. Türkiye’deki birtakım tarihsel ve toplumsal örnekler de bu tür bir yaklaşıma ev sahipliği yapabilecek bir nitelik taşımaktadır. Bu kabuller ışığında çalışma, ülkemizdeki tüccar için öngörülen bir davranış esasını ortaya çıkartmak amacını taşımaktadır. Bu açıdan çalışma üç temel ayak üzerine kuruludur. İlk olarak toplumsallık, ahlak ve ekonomi arasında bir bağ olduğu ve bu bağın tüccarı da içine aldığına ilişkin açıklamalara yer verilmektedir. Çalışmanın omurgasını oluşturan ikinci husus ise ticaret ve ahlak arasındaki bağın sağlıklı bir şekilde kurulması adına belirlenen tüccar ahlakın temel ilkelerinden oluşmaktadır. Çalışmanın son ayağındaysa yerel imkanların ve küresel gelişmelere yönelik örneklerin konuyla ilgili yaklaşımlara altyapı oluşturması konu edinilmektedir.