ÖZET
Osmanlı Devleti’nde 1830’larda ülkede ikamet eden yabancılar ve İstanbul’daki yabancı konsoloslarındaki elçiler vasıtasıyla ülkeye giren serbest ticaret düşüncesi 1880’lere kadar ülkede rakibi olmayan bir düşünce sistemi olmuştur. Öncelikle 1870’lilerde dönemin basınında serbest ticaret ilkesi ışığında imzalanan 1838 ticaret anlaşmasının Osmanlı iktisadına verdiği zararlar anlatılmış ve 1880’lerde ise bu düşünceye karşı ilk itiraz sesleri yükselmiştir. Tercüman-ı Hakikat’ta Ahmet Mithat ve Mizan’da Mizancı Murat ülkenin iktisadi açıdan kalkınması için koruyucu gümrük tarifeleri uygulanmasını ve sanayinin himaye edilmesini istemişlerdir. Bu dönemde Harbiye Askeri Okulu’nda iktisat dersleri veren Kazanlı Akyiğitzade Musa da himaye düşüncesini benimsemiş ve 1896 senesinde yazdığı İktisad yahud İlm-i Servet: Azadeği-i Ticaret ve Usul-i Himaye adlı eserinde Osmanlı’nın iktisadi kalkınması için devletin sanayiyi gümrük duvarları ile koruması gerektiğini ifade etmiştir. Bu çalışmada Akyiğitzade Musa’nın İktisad yahud İlm-i Servet: Azadeği-i Ticaret ve Usul-i Himaye ve İlm-i Servet veyahut İlm-i İktisad adlı kitapları ışığında himayeci iktisadi görüşleri değerlendirilecektir